İstanbul icra dairesi yetkilileri, o sırada 92 yaşında olan Karaağaç’ın konağına gitti. İcra takibi için eve gelen yetkililere böyle bir borcunun olmadığını ve alacaklıyı tanımadığını anlatan Karaağaç, Aşkın Akçay’ın alacaklısı olduğunu ancak Selahattin Altınkaya isimli kişiye alacaklı borcu olduğunu öğrendi. Senet Bu alacak üzerinde gerçek dışı işlemler bulunmaktadır.
Avukatı aracılığıyla durumu araştıran Mahmut Karaağaç, icra belgesine sunulan raporda, Aşkın Akçay’a 2 milyon 650 bin dolarlık iki senet teslim ettiğini belirttiğini söyledi.
Karaağaç, hiç tanımadığı Selahattin Altınkaya’nın da Aşkın Akçay’ın 5,3 milyon dolarlık borcunu teminat altına aldığını açıkladı. Ayrıca ödeme makbuzu ile ilgili tebligatın Karaağaç’ın iş yeri adresi olmayan ve Karaağaç’ın paydaşı olduğu bir iş merkezinin çayevi çalışanı tarafından düzenlendiği ortaya çıktı.
Mahmut Karaağaç daha sonra bononun posta pullarında göbek adını Tahir kullanan ancak kariyeri boyunca “Tahir” göbek adını hiç kullanmadığı ve haksız yere kullandığı zanlı hakkında Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulundu. Tahir” Dolandırıcılık ve belgede tahrifatla suçlanarak haciz işlemleri başlatıldı.
Savcılık tarafından ifadesi alınan zanlı Selahattin Altınkaya’nın otel işletmecisi olduğunu, Aşkın Akçay’ı çok iyi tanıdığını söylediğini, emekli doktorun kendisine ofis binasının satılık olduğunu söyleyince kabul ettiğini, yerini İlgili birçok ilgisi var, iyileşmek için paraya ihtiyacı var.
Altınkaya, Aşkın’a 5.3 milyon doları arkadaşı Mehmet Ali Polat’tan olmak üzere toplam 600 bin doları üç taksitte ödediğini ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Aşkın Akçay ise emlakçı olduğunu ve Mahmut Karaağaç’ı tanıdığını ancak samimi olmadığını söyledi. Kendisine verilen parayı senet karşılığında emekli doktora verdiğini söyleyerek iddiaları yalanladı.
Mehmet Ali Polat da alacağı mülk için arkadaşı Selahattin Altınkaya’dan 5.3 milyon dolar borç aldığını ve karşılığında Altınkaya’dan eşit miktarda tahvil ciro ettiğini söyleyerek iddiayı yalanladı.
Savcılık, 3 zanlının hemfikir olduğunu ve emekli doktorların yaşlılık ve fiziki sorunlar nedeniyle muayenehaneye gelememesinden yararlandıklarını belirtti. Ameliyat oldu ve bunları kolluk kuvvetleri aracılığıyla almaya çalıştı. Üç zanlı, “Kamu kurumunun tüzel kişiliğini algısı azalmış kişileri dolandırmak için kullanmaya teşebbüs” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 9 ila 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Karar, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz günlerde görülen 10’uncu duruşmada verildi. Duruşmaya yargılanan 3 sanık katılmadı.
Sanık avukatı, Adli Tıp Kurumu raporuna göre belgenin imzasız olduğunu ve borçluya ait olduğunu öne sürerek müştekiden mahkemeye çıkmasını istedi.
Mahmut Karaağaç’ın avukatları, sanığın tutuklanmasını, aksi takdirde adli kontrol uygulanacağını ve özel belgelerde tahrifattan ayrı ceza davası açılacağını talep etti.
Sağlık sorunları nedeniyle reddetti
Mahkeme, müştekinin 95 yaşında olduğunu ve sağlık sorunları ve hafıza kaybı nedeniyle mahkeme kararıyla tutuklandığını söyleyerek duruşma talebini reddetti.
Son sözleri hakkında sorgulanan sanık avukatı, müvekkilinin beraatini istedi.
Sanıklar Selahattin Altınkaya, Mehmet Ali Polat ve Aşkın Akçay’ın “nitelikli dolandırıcılık” yaptıklarını belirterek, sanıkları ortak suçlardan 9’ar yıl hapis cezasına çarptırdı. Heyet, cezanın sanık üzerindeki etkisini dikkate alarak cezayı 7 yıl 6 aya indirdi. Bu suçun sanıklarına da adli olarak 25.000’er Türk Lirası para cezası verildi. Mahkeme cezayı ertelemedi, cezayı da ertelemedi çünkü ceza 2 yılı aşkın süredir mahkûmiyet yok ve başka bir suç işlemeyecekler.
Heyet, üç sanığa da “resmi belgede sahtecilik” suçundan 1’er yıl 8’er ay hapis cezası verdi ve cezaları gereğince indirildi. Ayrıca sanığın sabıka kaydının bulunmadığı ve başka bir suç işlemeyeceği gerekçesi ile cezanın ertelenmesine karar verildi.
Mahkeme, 8 Mayıs 2017 tarihli 5.000.300 ABD Doları ve 5 Kasım 2016 tarihli 2.000.650.000 ABD Doları tutarındaki orijinal banknotların delil olarak saklanması gerektiğine karar verdi. Sanık Aşkın Akçay’ın yurt dışına çıkışı yasaklandı ve diğer sanıklar Mehmet Ali Polat ve Selahattin Altınkaya hakkındaki karar kesinleşip infaz başlanıncaya kadar çıkış yasağı uygulandı.
Mahkeme, sanığın yargılama sırasında haksız bir menfaat elde etme riski nedeniyle bu tedbirlere devam edilmesine karar verdi. Ayrıca sanıkların banka hesaplarında bulunan 42.000 900 TL, 698,84 TL ve 9.000 138 TL’ye el konulmasına karar verildi.