Panayotopoulos, Salı günü Türkiye’ye yaptığı ziyarette Ta Nea gazetesine verdiği röportajda “misafirperverlik, aile ortamı, pozitif samimiyet” tanımını kullandı.
Panaiotopoulos, ikili ilişkilerdeki atmosferi iyileştirmek için Türkiye’de Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüştüğünü söyledi.
Salı günkü ziyaretinin bir Yunan savunma bakanının 20 yıldır Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaret olduğunu kaydeden Panaiotopoulos, müzakere masasında tansiyonun düşürülmesine, tatbikatların önceden belirlenmiş uluslararası sular ve hava sahası6 dışında sınırlandırılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Eylül – 15 Eylül. Tatbikattan kaçınmak için öngörülen askıya almanın bir ay uzatılması gibi konuların görüşüldüğünü kaydetti.
Panaiotopoulos, iki ülkenin iklim değişikliği, yangın ve deprem gibi konularda iş birliğini güçlendirebileceğine işaret etti.
Panaiotopoulos, Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinin ikili ilişkiler açısından bir “fırsat penceresi” oluşturduğuna işaret ederek, “Bu fırsatı değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Panaiotopoulos, her iki tarafın da diyalogdan yana olduğunu vurguladı.
Akar’ın davetlisi olarak Yunan savunma bakanı Salı günü Hatay’ı ziyaret etti.
İki ülke bakanları depremin olduğu bölgeyi ziyaret ettikten sonra yüz yüze görüştü.
Türkiye’de depremden etkilenenlere destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını ve onlarla dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Panayotopulos, bu “dayanışma ruhu” çerçevesinde Bakan Akar’ın önerisini ve Hatay ziyaretini kabul ettiğini söyledi.
Ziyareti vesilesiyle sembolik bir mesaj vermek istediğini kaydeden Panayotopoulos, şunları söyledi:
“Benzer trajediler, ülkeler arasındaki küçük çatışmaların ve sorunların ne kadar doğal afetlere dayandığını bize gösteriyor. Başka bir açıdan baktığımızda bu trajedi ve felaketlerin aslında gerilimlerin düşürülmesinde bir katalizör görevi gördüğünü görüyoruz.”