İmamoğlu: İstanbul, Türkiye’nin en büyük markası

İstanbul Turizm Fuarı birinci kere bu yıl düzenleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lideri Ekrem İmamoğlu, fuarın açılış merasiminde konuştu.

İstanbul’un Türkiye’nin dünya çapındaki en büyük markası olduğuna vurgu yapan İmamoğlu, “Bu kentte var olan yeterlilikler, var olan hoşluklar, burada üretilecek, dünyaya servis edilecek hoş muvaffakiyetler, inanınız ki bütün dünyayı olumlu etkileyecektir” dedi. Turizmin, ülkelerin dünyaya dönük prestijini yükselten bir saha olduğunu belirten İmamoğlu, “İtibarımıza bu kadar tesir eden bir kesimin her anına gözümüz üzere bakma, itinayla ona davranma, var olan kurumların da gelişmelerini daima birlikte, hürmetle ve tekrar tıpkı ilgiyle gözlemlemek ve katkı sunmak zorunluluğumuz vardır” dedi.

4-5 Ekim tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek İstanbul Turizm Fuarı’nın kente ve ülke turizmine büyük katkılar sunacağına inandığını belirten İmamoğlu, “İstanbul, dünyanın en özel markalarından birisi. Ülkemizin de dünya çapındaki en büyük markası. Bu manada turizm tarafıyla de marka kentin buradaki toplantıyla çok güçlü bir motivasyon sağlayacağını hissedebiliyorum. Farklı medeniyetlere başşehirlik yapmış, binlerce yıllık tarihiyle, bugün bulunduğu lokasyonuyla dünyanın her istikametiyle gereksinim duyduğu da bir kentten bahsediyoruz aslında. Zira bu kentte var olan uygunluklar, var olan hoşluklar, burada üretilecek, dünyaya servis edilecek hoş muvaffakiyetler, inanınız ki bütün dünyayı müspet etkileyecektir” diye konuştu.

“İSTANBUL’UN EN BÜYÜK KUTLAMA ANI; TURİZM”

Turizmin İstanbul için kıymetine dikkat çeken İmamoğlu, “İstanbul’un en büyük tahminen kutlama anının turizm dalı olduğunu da tabir etmek isterim. Ben, turizmi aslında bir ülke ismine, bir kutlama anı üzere tarifliyorum. İçinde her şey var. Turizmi besleyen hisler, birçok gelişmeleri barındırıyor. Yemesi içmesinden, tarihi zenginliklerine, kültürel zenginliklerinden insanına, ömür biçiminden geleneklerine, adaletinden sistemine varıncaya kadar her duyguyu içinde barındırıyor ve onların koyduğu ivmelenme, size mükemmel bir turizm dünyasını yaratıyor. Bu bağlamda güzelleştirdiğimiz her öge, kentimiz ve ülkemiz ismine turizmi daha da yüceltecek ve gerçek manada ortaya koyduğumuz amaçlarımıza de ulaşmamıza vesile olacaktır” sözlerini kullandı.

“SEKTÖR, PANDEMİ SONRASINDA ‘DİRİLİŞ VE KALKINMA’ SÜRECİNDE

Pandemi süreciyle güçlü günler geçiren bölümün, “diriliş ve kalkınma” sürecine girdiğine vurgu yapan İmamoğlu, “Bu devri bir fırsata dönüştürme ve kalıcı birtakım gayeleri yakalayabilme noktasında da özel bir vakti bize sunuyor. Bu tarafıyla bölümün toparlanma anını yaşadığı bu periyotta, hepimizin üzerine düşen çok değerli sorumluluklar var” biçiminde konuştu. Turizmin ekonomik açıdan taşıdığı kıymetin yanında, toplumların birbirine yakınlaşmasını, birbirini tanımasını sağlayarak, global barışa ve dostluğa da çok büyük katkı sunduğunu aktaran İmamoğlu, “Bu karakterle sürece baktığımı, bu karakterle dala baktığımı ve sizlerle her türlü iş birliğinde fedakarca İstanbul kenti ismine masada bulunacağımı söylemek isterim. Doğal tıpkı istikametiyle, İstanbul’un bütün varlığıyla, bütün karakteriyle, bütün zenginlikleriyle, turizm kesiminin ülkede ivmelenmesinin ana merkezi olduğunu da tekrar hatırlatayım” formunda konuştu.

“BU SENEYİ DAHA DA GÜZEL BEKLİYORDUM AÇIKÇASI”

İstanbul ismine, turizm manasında uygunlaşan bir süreç yaşandığının altını çizen İmamoğlu, şunları söyledi:

“Bu seneyi daha da âlâ bekliyordum açıkçası. Bir ölçü dünyadaki tesirlerden de etkilenerek ya da ülkemizdeki bir kir kısım konuların da tesiriyle, tahminen tam istediğimiz düzeyde olmasa da çok güçlü bir yükselişi de temsil ediyor. İlerleyen yıllarda bunu daha da üste taşıyacak güçlü enstrümanları kentimizin, mevcutta vardır. Hasılamızın yükselmesi noktasında baktığımızda, tüm bölümleri tahlil ettiğimizde, tahminen de katma kıymeti en yüksek dalların başında gelen turizm bölümünün ne kadar ekonomik katkı sağlayabileceğini ve bunun da büyük oranda, büyük kısmının cebimizde kalacağını biliyor ve görüyoruz. Alışılmış buna eklememiz gereken bir diğer konu da güzel bir turizm bölümü gelişiminin, sağlıklı bir altyapının, prestijli bir hizmet kalitesinin varlığının, birebir vakitte dünyaya dönük de prestijimizi yükselten bir saha olduğunu da belirtmek lazım. Prestijimize bu kadar tesir eden bir dalın her anına gözümüz üzere bakma, itinayla ona davranma, var olan kurumların da gelişmelerini daima birlikte, hürmetle ve yeniden birebir ilgiyle gözlemlemek ve katkı sunmak zorunluluğumuz vardır.”